Yönetmenliğini Nuri Bilge Ceylan’ın yaptığı Kış Uykusu filmi Türk Sineması adına son derece kaliteli bir film olarak kabul edildi. 2014 yılında Cannes Film Festiveli’nde zaten en iyi film seçilerek bunu tescillemişti. 2015 yılında da Sinema Yazarları Derneği SİYAD’ın en iyi film ödülünü kazandı.
Nuri Bilge Ceylan
Senaryosunu Nuri Bilge Ceylan ve eşi Ebru Ceylan beraber yazmışlardı ama ekipte başka bir ünlü isim de dikkat çekiyordu. Usta Rus öykücüsü Anton Çehov’a etkilenmeyi belirtme amaçlı yer verilmişti. Çünkü filmde yaratılan ortam, anlatılan öykü buram buram Çehov kokuyordu. Eski tiyatro oyuncusu Aydın babadan kalan Kapadokya’daki oteline yerleşmiştir, hali vakti yerinde, herkesi tanıyan, yardım etmek isteyen, babacan görünüşlüdür ama aslında hiçbir şeyin, hiç kimsenin sorumluluğunu almak istemeyen, temelsiz bir entelektüeldir.
Karısı bu tekdüzeliğin, bu çaresizliğin, bu boşluğun dışına çıkıp bir şeyler yapmak istedikçe onu da fark etmeden sindirmeye çalışır. Film, ciddi bir sınıf eleştirisi getirirken bütün insan ilişkilerinin dökümünü de yapar. Başrolde yer alan Haluk Bilginer’in oyunculuğu da bu Çehov ortamına çok güzel uymuş. Kızkardeşi ile yaptıkları kişilik tartışması diyalogları Türkiye’deki entelektüel tarihin bir özeti, apaçık bir özeleştirisi gibi. Yılmaz Güney’in Yol filminden sonra Cannes’da büyük ödülü alan ikinci Türk filmi olan Kış Uykusu kesinlikle görülmesi gereken bir film.