Medikal estetik alanında art arda yaşanan gelişmeler, genç kalmak, genç görünmek isteyen erkek kadın her kesimi uzaktan yakından ilgilendiriyor. Düne kadar ”Kesinlikle estetik yaptırmam!” diyenler şimdilerde ”Gerektiği zaman yaptırırım” demeye başladı. Bu değişimler de estetik operasyonların takdir edilir başarısı doğal olarak önemli rol oynuyor. Alternatif artınca seçim özgürlüğü artıyor fakat kafalar da karışıyor.

Estetik Operasyonlarda Tercih Ne Olmalı?

Estetik Fizyolojiye Uygun Olmalı!

Estetik ve plastik cerrahi’nin amacının, (doğuştan veya sonradan meydana gelen) fizyolojik bozuklukların, deformasyona uğramış dokuların şekillendirilerek anatomiye uygun ve hoş bir görünüm kazandırılması  olduğu unutulmamalı. Aynı tür bir estetik tedavisinde bile farklı sonuçlar ve sorunlar ortaya çıkabiliyor. Estetikte sağlanan başarı birazda beklentilerle ilgili; ”Başka biri haline gelmek” gibi bir saplantınız yoksa, konusunda uzman bir doktor seçimi ve seçtiğiniz doktorun bilgi ve tecrübelerine güvenmek daha fazla önem kazanıyor!

 PRP mi, Botox mu?

Son zamanlarda estetik gündeminde çok tartışılan iki uygulama PRP ve Botox arasında ise ciddi farklılıklar var. Botox, kaslara enjekte edilen botulinum toksini ile yaşlanma etkilerini ötelemeyi hedefliyor. Uygulama sonrasında kasa ileti gelmesi ve kasın çalışması  engelleniyor. Kalıcılık süresi kişiden kişiye değişebilse de genellikle 4-6 ay süreli etki sağlayabiliyor. Bu süre sonunda cilt tekrar eski haline dönüyor!

PRP (Platelet Rich Plazma) uygulamasında ise, kişinin kendi kanından elde edilen dolgu maddesi mezoterapi yöntemi veya maske halinde yüz, boyun, saç, gibi gerekli bölgelere uygulanıyor. Böylece dokulardaki deformasyon onarılırken, yaş alma etkilerini geriye çevirecek tabii büyüme faktörleri istenilen noktalara verilmiş oluyor. 3 veya 4 kez uygulamadan oluşan kürler, 10-12 ayda bir kez yinelendiğinde kalıcı sayılabilecek kadar uzun süreli bir gençleştirme etkisi mümkün olabiliyor!